14 Şubat 2012 Salı

SORUMLU VE APTAL

     Kendi acılarına ağlayamayan bir kadın... Abuk televizyon dizilerine, sinema filmlerine, bir kedinin yağmur altında çöpleri karıştırmasına, bir köpeğin ayağının aksamasına... gözleri dolan kadın. Dünyanın acımasız olduğunu bilerek, kendi için acımasızlığı kabul etmiş,  başkaları için kabul edemeyen kadın. Sorgulamaları hiç bitmeyen. Düşünmenin acı verdiğini ve mutlu insanların aslında düşünmeyen insanlar olduğunu farkında ama buna teşebbüs bile etmeyen kadın. Hayatı kendince sırtlamış, yükünü paylaşmayı aklından geçirmeyen, her şeyle tek başına mücadele edip, farkında bile olmayan kadın.

     İnsanların hayatını kolaylaştırmaktan sıkılmadın mı kadın? Kim senin için tek bir şey yaptı şimdiye kadar.'' İstemem gerekmez ''diye düşünüyorsun. ''Vermek isteyen verir''. Oysa insanlar çok bencildir ve işlerine gelmeyen somut şeyleri bile görmezken, senin soyut duygularını mı anlamalarını bekliyorsun? Komiksin. Hayır değilsin. Başa çıkabildiğin sürece kralsın, ya sonra!..

     Bazen hata yaptığını düşünüyorsun. O yapamaz, ben hallederim deyip yaptığın çok şey var. Oysa senin onlardan ne fazlalığın var? Daha mı güçlüsün? Daha mı sağlam? Daha mı zeki? Aksine insanlar aptala yatmaktan hoşlanırlar. Bu onların senden daha zeki olduklarını gösterir. Sen çabalayıp dururken, kendin için yapmadıklarını başkaları için yaparken bu senin aptal olduğu göstermez elbette ya kıymet bilen de azdır, hafızası kuvvetli olan da. O an için iyisin, en ufak yapmadığın bir şeyde, söylediğin bir lafta kötü. Haa senin prensibin ''iyilik yap, denize at '' dı dimi?.. Balıklar doydu artık. Sonra iyilik yapmak başka, birinin yapabileceği şeyi senin üstlenmen başka. Bırak herkes başının çaresine baksın. Sen olmasanda yaşayacak herkes, sen olmasan da dönecek dünya, sen olmasan da yapılacak o senin kendini paraladığın işler...

    

   

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder